15 Haziran 2008 Pazar

günlükten bir kuble

Karşımda Fethiye'nin merkezi,malum Şövalye adası.Güneş birazdan batacak ve o batarken ben kahvemi yapıp,balkonda tütün eşliğinde seyredeceğim.Ama hiç bir zaman "oh ne rahatım be" diyemeden.
Her Gün batımında,içimi o iğrenç duygular kaplıyor.Sebep olanlar!
Belki burada olduğumuz için,belki maddi sıkıntı çektiğimiz için bir kez daha içimi çekip,artık o an ne geçiyorsa içimden sövüyorum.Gün batarken, o iğrenç duygular hortluyor sanki içimde.Tam o esnada ezan sesi yükseliveriyor.Yine kalbime pişmanlık,hüzün,nefret,şikayet ne varsa doluyor.Dua ediyorum,iyi veye kötü bunu yapıyorum.Artık sonu Allah'lık bir durum çıkıyor ortaya.Pes etmicem ne olursa olsun dayanacağım.Yaptığımın arkasında durup,herşeyin iyi olacağına kendimi inandırıp,öyle yaşayacağım.Herkez hakettiğini görecek bu dünyada.Belki ben Gün batımını seyretmeyi haketmişimdir.Peki geride kalanlar neyi haketti?Bir karmaşık duygu muamması yaşıyorum.Belki şükretmeliyim ama kabaran duygularda laftan anlamıyor.
Bu akşam çok sıkıcıyım,kendimi sevmedim böyle!Günlüklerde olmasa kiminle dertleşeceğim.En azından yazıyorum ve nasılım görüyorum.Bugün de kendimi sevmiyim bari n'apayım!

1 yorum:

Adsız dedi ki...

N'oldu?
Yeni bir takım olaylar mı var? Yoksa sadece eskileri mi düşünüp delleniyorsun?
Eğer eskileri düşünüyorsan, bu böyle olmaz.Kendine YENİ BİR SAYFA AÇMAYI başaramazsan, hiç bir yerde-hiç kimseyle-hiçbir zaman mutlu olamazsın!
Evde bütün gün boş oturup kurarak olmaz.Ne kendine, ne kocana ne de kızına faydan olmaz.
İrem, kendine gel.Sen, mutluluğunu kendi yaratabilecek, üretken, akıllı, potansiyeli olan genç bir kadınsın. Hayat önünde upuzun. Onu yaşamayı sen becereceksin. Becerebileceğini ben biliyorum. SEN DE BİL.
Gündüz saatlerinde beni dıtla, ben seni ararım. Telefonunu bekliyorum.
Ş.D.