31 Ağustos 2008 Pazar

Selam,ben geldim.Ya bir türlü şu olayı günlük yazısına çeviremedim.Hergün bişeyler yazmak istiyorum ama yok misafir di yok Ceylin'in 2 yaş sendromu derken,konsantrasyon 0'a düşüyor.Neyse birikmiş şeyleri yazalım sırayla.Aslında buraya bi sürü dedikodu yapıp,içimin bütün yağlarını eritmek isterdim ama çok çok çok ayıp olur.Allahım özgürce dedikodu yapabileceğim siteler nasip eyle yarabbim :-))Daha öncede bahsetmiştim Azim kocamın annesi ve babası geldi.Söylemesi ayıp yemek,içmek,eğlenmek,gezmek limitsizdi.Sağolsunlar tek kuruş harcattırmadan 20 günü geçirdiler.Sağ salim bitti ve gittiler.Sanki hiç birşey olmamış,herşey sütlimanmış gibi davrandık.Tabii ki olayları hala konu yapıp,dallandırma taraftarı değilim.Olmuş bitmiş.Şimdi can ciğeriz.Uzakta olunca daha tatlı oluyomuşuz.Herneyse bu mevzuyu böyle kapatıyorum.
Ramazan geliyor,bu gece sahura kalkıcaz.Tam üç senedir oruç tutamıyorum.Hamilelik,emzirme,bebeklik dönemi,yoğun iş temposu derken es geçmiştim.Bu senede niyetliyim ama yarında bir iş meselem var.Detaylarını daha sonra anlatıcam.Bende ayak üstü iftar yapmak istemiyorum.Tam o saatte sofram hazır olcak,en sevdiğim yemekler ve tatlılar olcakki o anın tadı çıksın.
Bak şimdi tam da balık avlanma sezonu başlamışken,ne güzel gider değilmi?Benim bu düldül fırınım balıkta pişirdi geçen gün.Söylemesi ayıp kayınpeder İstanbul'dan donmuş Uskumru getirmiş.Onları bi güzel ayıkladı temizledi,kendi usülünce sosladı falan v.s. attık bizim düldüle.Bi kızartmış bi kızartmış,olmuş nar.Ben şimdi bu,canım gülüm ketenhelvam fırınımı ödüllendirmezmiyim.Hemen bi kırmızı kurdele taktım.Evet gülmeyin ciddi diyorum.Kırmızılara bezedim onu.Bu maceramıda anlattıktan sonra geçelim başka mevzulara...
Birde bugünlerde başka ilgi alanım daha gelişti.İnternet üzerinden oynanan bir oyuna takılıyorum şu sıralar.Travian adında bi musallat.Kafayı yiycem ya..Köy kuruyosun,asker yetiştiriyosun,hammadde üretip inşaat yapıyosun,savaşlara giriyosun,birlikler,destekler,köy basmalar,asker esir almalar...koptum ben...Neredeyse gece uyanıp,acaba köyümü bastılarmı hammadde kaptırmıyım diyerek,uykumdanda olacağım.İşte böyle,anlatırken bile heyecan yaptım.
Laf lafı açıyor ama şimdilik bu kadar yazacağım,zira upuzun bir yazı sizi sıkabilir okurken.
Bu arada,evde bir kertenkele ailesi ile yaşıyoruz.Yani 2 aileyiz.Tam karşımda duruyo,herhalde bu anneleri,1-2 saat önce yavrusu balkonda serinliyodu.Hey güzel Allahım...

15 Ağustos 2008 Cuma

cicim ekmek teknem...

Felaket sıcak!Yanıyorum dostlar.Pencereyi açınca alev topu geliyor vuruyor.Geçenlerde hayatımda ilk defa Güneş çarptı!Resmen çarpıldım.Mide bulantısı,kusma,ishal,iştahsızlık,halsizlik gibi belirtilerle 4 gün çektim.Ne biçim şeymiş meğer.İstanbul'da bu sene hava serin geçiyor sanırım.Fethiye'ye Güneş'ten parça düşmüş gibi.Valla bi Güneş çarpmamıştı şu hayatta, oda oldu.Yanarım yanarım kendime ev tipi kek yapmıştım onu yiyemedim ona yanarım.Günlerce yani fırın geldi geleli,bana bakıp" lütfen artık bende bişeyler pişir" dediği gün,kalktım hani şu ev tipi mozaik kekler varya ondan pişirdim.Afiyetle yarısını yedim,hastalık sebebiyle gerisini yiyemedim,tabii ki aklım kekte kaldı.Şu an iyiyim ya, kafamı gömüp yarısını daha yerdim.Ama çoktan karıncaların yuvasına taşıdığı erzak olmuştur.Fırınımdan bahsetmişken,mutfaktan çıkarken bakıyorum ona ve seviyorum.Yani canımlı cicimli seviyorum.Normalmiyim acaba!Ama içimden geliyor.Henüz ekmek teknesi olmadı ama sanki olmuşta ona öyle hitap ediyorum.Sevdiğim den midir nedir bi güzel çalışıyo,kek dışında bide börek pişirdi.Valla yalan değil 15 dakika sürmeden çıkardım ve puf puftu.Bu fırın Kantin'de olsaydı, 3,5 saatte 3-4 tatlı yaparken iddia ediyorum bu türler 7-8'e çıkardı.Öyle verimli öyle hızlı işte.Ekmek teknesi maceralarına devam edeceğim.Şimdilik bu kadar...

1 Ağustos 2008 Cuma

beni salın doğaya...

Gerçi bilgisayarın başında geçirdiğim zamana acıyorum ama doğa resimleri aramaya başladığım zaman herşey değişiyor.Sabaha kadar indirmek indirmek indirmek istiyorum.Şimdi siteyi kapadıktan sonra vericem kendimi sanal alemin en güzel anlarına.Hazır Ceylin de uyuyorken doya doya şu işi halledeyim.