tag:blogger.com,1999:blog-12086015543360531582024-03-13T19:41:53.226+03:00irmikHayatımın akışını değiştiren,İRMİK'le başladığım ilginç bi macera.Yola irmikle başladım,hedefim;renkli,ışıklı kocaman bi tabelayla bunu ticarethaneye dönüştürmek...Şans getireceksin bana İRMİK!İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.comBlogger39125tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-3157628216951976412009-11-02T02:20:00.002+02:002009-11-02T02:29:52.878+02:00YUVAYA DONUS 2Selam,yeni bir maceranin esigindeyim.Yuvaya donus 2 baslikli bu yazimda,nasil bir film dondugunu anlatacagim.KANTIN.Benim 2. yuvam...Gittim Semsanimin kapisina,calismak istedigimi soyledim.Oda dusunup bana donecegini soyledi.Simdi heyecan,korku,panik seklinde haber bekliyorum.Orasi benim yuvam gibiydi.Eskiye ait kalan tek seyim.Eger iyi haber gelirse,seni haberdar edecegim.Tabii yanina gittigimde yine bir fircalama seansina girdik.Ama hazirlikli gittim,diyorum ki icimden irem kizim hazir ol,saglam bir firca gelcek Semsanimdan.Tabii patronumun kafasi karisti,sana nasil guveneyim artik diyor.Ama bi durum oldugundada haydiyin bu seferde Kanada ya gidiyorum diycek durumum yok.Bazi seylerin elbet farkindayim...Neyse bakalim sonuc ne olacak.Ararim ben seni byeeee :-))))İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-8187217012389603292009-09-17T01:59:00.002+03:002009-09-17T02:44:34.458+03:00Bir site,bir günlük bu kadar boş bırakılmaz ki!Nerdeyim,ne yapıyorum,insanlar beni merak etmez mi?:-))) o kadar çok takipçim var ki,ısrarla hadi bişeyler yazda okuyalım diyorlar.Ee artık yazıyorum işte!<br />Göçmen kuşlar nasıl yaşarlar?Heh tamda bizde öyle yaşıyoruz.Kışları,yazları başka evlerde geçirmek ailecek hoşumuza gidiyor.Artık Ceylin de gerçekten şaşırıyor.Bize tepki vermeye başladı.Tuhaf şeyler yaa,neyse bu konuya belki deyinirim.Kışın o yoğun kar döneminde,Bahçeköy'de oturduk.6 ay sürdü sanırım.Ama böyle bir ev yok yani.Rutubetten ve soğuktan kafamıza sular damlıyodu,doğalgaz etki etmedi bile.Bizde yine gözümüzü karattık,hadi artık bu evden de gitme vakti geldi dedik,zamanımız doldu 6 ayı geçtik taşınmamız lazım dedik ve yükledik sırtımıza yükümüzü yine geldik yuvaya...Bu yuva neresi,buraya nasıl geldik,neden geldik.Şeytan'ın işimi yok bizle uğraşıyor yoksa Allah'ın sevgili kulumuyum.Bilmiyorum!Kamuoyu yoklaması yapmak lazım.<br />Sarıyer;o büyük kaosların yaşandığı yer.İnanırmısınız bilmem ama bu eve girmeden önce tam 3 ay ev aradık,Bahçeköy'de ev bulduk,tuttuk,1 hafta sonra anahtarı geri verdik.Yani nasıl bir kader,nasıl bir kısırdöngü,nasıl bir hal vaziyet.Bir güç bizi buraya savurdu.Bu sefer en alt katta oturmaktayız.Evet yuvaya geri dönüş bu şekilde oluyor şekerlerim.Çok ta detay vermedim.Olan bişeyi anlatmak kadar sıkıcı birşey yok.<br />Evet tontonlarım,şimdilik durum bu,inşallah artık yazacağım.Söz...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-59674244283276058972009-05-14T00:35:00.002+03:002009-05-14T00:47:24.089+03:00iremcik ne yapıyor?Yeni taşınmalar,yeni düzen kurma telaşı derken yine irmiğimi ihmal ettim.Ee nette yeni bağlanınca,hemen harekete geçeyim dedim.Hayat mı?Nasıl geçiyor anlamıyorum.O kadar boş ve bi kadar faaliyetsiz.Şu yaşıma geldim,iş hayatından bu kadar uzun süre ayrı kalmamıştım.Harekete geçmem için doğru zamanı kolluyorum.Ceylin kreş yaşına geldi,onu rahatlıkla bir kreşe verip,tekrar iş hayatına dönebilirim.Zira kreş saatlerine uygun bir iş bulabilirmiyim?İşte mesele burda!Kendime güvenimde gitti,ama hırsım hala var.Çünkü zamanı durdurdum ve açığım büyümeye başladı.Bu açığı kaybettiklerimi,körelmemin acısını fena çıkaracağım.Tabii buna uygun bir iş bulabilirsem.İremcik,ne yapıyor,nasıl değişti,hayatına nasıl yön vereceksin.Gelecek yazımda görüşürüz...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-71540027933340436822009-02-24T01:47:00.002+02:002009-02-24T02:05:38.187+02:00geyik muhabbeti yapalımHava müthiş soğuk değilmi arkadaşlarım.Diğer semtleri bilmiyorum ama bizim burda lapa lapa kar yağdı.Sabaha bembeyaz uyandık.Fethiye'de uzun bir yaz mevsimi geçirdim.En çok İstanbul'un karlı günlerini özlerim diyordum.Ama bu eve yerleştiğimden beri hava hep yağmurlu,hep soğuk.Bir yandan güzel,bir yandanda artık Güneş'i özlediğimi düşünüyorum.İlk açık havada,kendimi kızımla dışarı atacağım.Annemi çok özledim,henüz ona bile gidemedim.<br />Ceylin'i soruyosunuz değilmi?Valla evde onunla kah gülüyorum,kah sinir krizlerine giriyorum.Acayip büyüdü ve herşeye cevap veriyor artık.Geçen gün benden oynamak için mandalları istedi,vermedim tabii ki.Ne dedi dersiniz;"beni sinir etmesene versene şu mandalları".Koptum tabii.Daha neler neler,aklıma gelmiyor şimdi.<br />Şimdilik evde bu hallerde yaşıyoruz.Yemek yapmaktan zevk alıyorum.Hatta yapıyorum ve kendimle gurur duyuyorum.Valla leziz şeyler çıkıyor ortaya.Ama bir gerçek varki,Kantin'in bana kattığı çok şey var.Tatlıdan ziyade,yemek yaparkende görerek öğrendiğim birçok püf noktası varmış.Yaptıkça görüyorum.<br />Evet yine bir yazının sonunu getirmek durumundayım.Yazasım var ama biraz daha konu toplayayım kafamda,öyle yazayım.İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-47804933945703375172009-02-10T00:45:00.002+02:002009-02-10T00:57:50.034+02:00ÇILGIN YAŞIYORUZ ŞEKERİMSelam.Sitemi bu kadar boşladığım için üzgünüm.Elimde olmayan sebeplerden dolayı,iki satır bişeyler yazamadım.Kısa kısa bilgi vereyim.<br />Eveeeeeeet...Çılgınlığın bir sınırı yok!Ne mi oldu?Topladık pılıyı pırtıyı geldik yine İstanbul'a.Nasıl oldu ne zaman oldu inanın ben bile şoktayım.Allah bi kuvvet verdi,bir anda kendimizi burda bulduk.Tabi yine sıkıntılılarımı anlatmıyacağım.Çok uzun sürer ve ben bile yazarken boğulurum.Önümüzdeki güzel gelişmeleri yazarım,böylece"şimdi ben bu siteye cümleleri birleştirip olan biteni nasıl yazıcam" sıkıntısından kurtulurum.Öyleyse ne diyoruz; Yaşasın kötülük!Memeleketimin güzel kokusunu koklayıp içime sindireyim,8 ay da yapmak isteyipte yapamadıklarımı yapayım,yine görüşürüz...Zor bir sınavdan geçtik,hala devam ediyoruz.Çılgınlıklarımızın bedelini iyi veya kötü ödüyoruz.Ama hiç birşeyden,kendi kararlarımızı uyguladığımız için pişman olmuyoruz ve yaşama kaldığımız yerden devam ediyoruz...Yine yazacağım,sakın kopmayın.(hayattan ve benden).Sizi seviyorum...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-21852805025868940822008-11-11T11:19:00.002+02:002008-11-11T11:39:01.545+02:00irem İstanbul'da...Çok uzun zaman oldu.Kazandan çıktım,ama bu sefer başka bir kazanın içindeyim.İstanbul'da yine kafam mengenenin içinde sıkışır durumda,şuursuzca dolaşmaktayım.Sezon biter bitmez attık kendimizi memeleketimize.Özlemekmi hayır!Çünkü annem yanımdaydı ve kuzenlerlede 2 ay önce görüşmüştüm.Yani henüz hasretim dibe vurmamıştı.Ama kocamın sinirleri gerilmiş,çalışmak onu yormuş ve sevgili Sarıyer'ini özlemişti.Geldik...Anneciğinin şefkatli kollarından tam 1 haftadır çıkmıyor.Eski semt arkadaşlarını görmek,gezmek,içmek,muhabbet yüzünden bizi bile görmedi gözü.Öyle olsun bakalım.Onu rahat bırakıp kendi hayatıma hiç O yokmuş gibi devam etmeye karar verdim.Özgür kalmaya herkezin ihtiyacı var tabii.<br />Bende bu arada hemen Kantin'ime,kuzenlere,semtime koştum.Hala kuzendeyim.Bugün napıcamı henüz bilmiyorum.Bu arada annem bulunduğu evden taşınıyor.Hafta sonu onu taşıcaz.Ondan sonra kendi derdime düşücem.<br />İstanbul yine bana fırsatlar sunmaya devam ediyor.Ayağımızın tozuyla iyi veya kötü bir sürü haber aldım.İş teklifleri....<br />Aynen eşimede böyle teklifler gelince bizim kafa oldu kazan!Fethiye'yi şehrimi,semtimi,evimi çok seviyodum.Orada huzurluydum.Şimdi tekrar İstanbul'a dönmek bana 7 ay önce yaşadığım sıkıntıları yaşatacakmış gibi geliyor.Bilmiyorum yine bilmiyorum.Burdaki fırsatlar da geri çevrilmez.Ama ordanda kopmak istemiyorum.<br />Şimdilik bi karara varmadım.Yine sizlerle konuşup,sıkıntımı paylaşmaya devam edeceğim.<br />SONRA GÖRÜŞELİM...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-61183779610863252582008-09-17T00:11:00.002+03:002008-09-17T00:20:36.335+03:00irem kazanın içinde...Çalışıyoruz vesselam.Nihayet çalışma saatlerim konusunda bilgilendirildim.Yalnız ne iş yapıyorum onu bilmiyorum.Tatlı üretiyorum,sonra o tatlıları çay saatinde havuz başında satıyorum,bi yandan mantı açtırmaya, ekmek yaptırmaya ve pizza hamuru açmaya yönlendiriliyorum.Söylesenize ben ne iş yapıyorum?Şimdilik yapıyorum işte.Seneye Allah büyük.Valla koskoca otelin başında ne sorumlu müdür,nede işleri takip eden birileri var.Anlamdım bu iş nasıl yürüyecek.Herneyse ben gayet disiplinli bi şekilde söylenileni yapıyorum.Sanırım patron benden memnun.Bide şu dedikodu olmasa!Cadı kazanı sürekli kaynıyor.Hakkımızda hayırlısı...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-30433601002432129542008-09-08T22:53:00.002+03:002008-09-08T23:01:40.534+03:00İyi dilekleriniz teşekkür ederim yine yine yine.Valla her eve lazım bir <a href="http://www.kantin.biz/">Şemsa Denizsel</a>.Her işletmeye lazım bir Şemsa Denizsel.Bulmak isteyenler için adres veriyorum.Mutfak Kuvvetleri Komutanlığı,<a href="http://www.kantin.biz/">Kantin</a> Harp Akademisi,Nişantaşı İstanbul :-)))İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-74759337130179471182008-09-07T23:03:00.002+03:002008-09-07T23:22:14.146+03:00yeniden işÇalışıyor olmayı özlemişim.Hatta daha da açarsak,birşeyler üretip,insanlara tattırıp iyi sonuçlar almayı özlemişim.Nerden çıktı bu iş meselesi,ne zaman başladım?Geçen cuma,Günsenin hanım gelsin başlasın demiş.Gittim ve başladım.Tabii patronumun üstüne başka patron koklamam,bu gelip geçici bi oyalanma süreci diyelim.<br />Öyle güzel disiplinize edilmişiz ki,şimdi bu yeni ortamda herşey tuhaf geliyor.Çalışma saatleri,iş yürütme prensipleri,bazı kuralların gerekliliği,hijyen,disiplin v.s...Yani aslında işin içindeyken,ne gereksiz kurallar bunlar dediğimiz şeyleri,şimdi burda göremeyince bi yadırgadım ki sormayın.Klasik iş kuralları burdada var tabiiki ama biz askeri disiplinle yetiştiğimiz için ve öyle alıştığımız için yadırgıyorum haliyle.Bişeyler yaparken Şemsanıma sormadan yapılmazdı.Şimdi soracak kimse yok etrafta.Kimin ne yaptığı,kimin ne ürettiği belli değil.Aşçı kim,soğukçu kim,pizzacı kim,çırak kim?Belki sistemi öğrenene kadar zorluk çekeceğim ama yapacağın işin belli olmaması,belirsizlik beni sıktı doğrusu.Mesela bizde öğleden sonra iş planı yapılır,kim ne yapıcanı bilir,kimse kimseyle kavga etmeden işini yapar,hatta erken işi biten diğerine yardım ederdi.Burda ise kim kimi yakalarsa iş veriyo,biri iş yaparken öbürü yatıyor falan filan...Bilmiyorum da sanırım alıştığım bir düzen var ve o düzeni sanki heryerde arıcakmışım gibime geliyor.Herneyse sezonun bitmesine zaten 2 ay var idare edip göreceğiz..Detayları yazacağım daha sonra yeniden,şimdilik sevgilerimle yetinin.Bay bayın...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-20778910103841945992008-08-31T21:59:00.002+03:002008-08-31T22:48:12.830+03:00Selam,ben geldim.Ya bir türlü şu olayı günlük yazısına çeviremedim.Hergün bişeyler yazmak istiyorum ama yok misafir di yok Ceylin'in 2 yaş sendromu derken,konsantrasyon 0'a düşüyor.Neyse birikmiş şeyleri yazalım sırayla.Aslında buraya bi sürü dedikodu yapıp,içimin bütün yağlarını eritmek isterdim ama çok çok çok ayıp olur.Allahım özgürce dedikodu yapabileceğim siteler nasip eyle yarabbim :-))Daha öncede bahsetmiştim Azim kocamın annesi ve babası geldi.Söylemesi ayıp yemek,içmek,eğlenmek,gezmek limitsizdi.Sağolsunlar tek kuruş harcattırmadan 20 günü geçirdiler.Sağ salim bitti ve gittiler.Sanki hiç birşey olmamış,herşey sütlimanmış gibi davrandık.Tabii ki olayları hala konu yapıp,dallandırma taraftarı değilim.Olmuş bitmiş.Şimdi can ciğeriz.Uzakta olunca daha tatlı oluyomuşuz.Herneyse bu mevzuyu böyle kapatıyorum.<br />Ramazan geliyor,bu gece sahura kalkıcaz.Tam üç senedir oruç tutamıyorum.Hamilelik,emzirme,bebeklik dönemi,yoğun iş temposu derken es geçmiştim.Bu senede niyetliyim ama yarında bir iş meselem var.Detaylarını daha sonra anlatıcam.Bende ayak üstü iftar yapmak istemiyorum.Tam o saatte sofram hazır olcak,en sevdiğim yemekler ve tatlılar olcakki o anın tadı çıksın.<br />Bak şimdi tam da balık avlanma sezonu başlamışken,ne güzel gider değilmi?Benim bu düldül fırınım balıkta pişirdi geçen gün.Söylemesi ayıp kayınpeder İstanbul'dan donmuş Uskumru getirmiş.Onları bi güzel ayıkladı temizledi,kendi usülünce sosladı falan v.s. attık bizim düldüle.Bi kızartmış bi kızartmış,olmuş nar.Ben şimdi bu,canım gülüm ketenhelvam fırınımı ödüllendirmezmiyim.Hemen bi kırmızı kurdele taktım.Evet gülmeyin ciddi diyorum.Kırmızılara bezedim onu.Bu maceramıda anlattıktan sonra geçelim başka mevzulara...<br />Birde bugünlerde başka ilgi alanım daha gelişti.İnternet üzerinden oynanan bir oyuna takılıyorum şu sıralar.Travian adında bi musallat.Kafayı yiycem ya..Köy kuruyosun,asker yetiştiriyosun,hammadde üretip inşaat yapıyosun,savaşlara giriyosun,birlikler,destekler,köy basmalar,asker esir almalar...koptum ben...Neredeyse gece uyanıp,acaba köyümü bastılarmı hammadde kaptırmıyım diyerek,uykumdanda olacağım.İşte böyle,anlatırken bile heyecan yaptım.<br />Laf lafı açıyor ama şimdilik bu kadar yazacağım,zira upuzun bir yazı sizi sıkabilir okurken.<br />Bu arada,evde bir kertenkele ailesi ile yaşıyoruz.Yani 2 aileyiz.Tam karşımda duruyo,herhalde bu anneleri,1-2 saat önce yavrusu balkonda serinliyodu.Hey güzel Allahım...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-88226522335413359462008-08-15T14:50:00.005+03:002008-08-15T18:38:33.129+03:00cicim ekmek teknem...Felaket sıcak!Yanıyorum dostlar.Pencereyi açınca alev topu geliyor vuruyor.Geçenlerde hayatımda ilk defa Güneş çarptı!Resmen çarpıldım.Mide bulantısı,kusma,ishal,iştahsızlık,halsizlik gibi belirtilerle 4 gün çektim.Ne biçim şeymiş meğer.İstanbul'da bu sene hava serin geçiyor sanırım.Fethiye'ye Güneş'ten parça düşmüş gibi.Valla bi Güneş çarpmamıştı şu hayatta, oda oldu.Yanarım yanarım kendime ev tipi kek yapmıştım onu yiyemedim ona yanarım.Günlerce yani fırın geldi geleli,bana bakıp" lütfen artık bende bişeyler pişir" dediği gün,kalktım hani şu ev tipi mozaik kekler varya ondan pişirdim.Afiyetle yarısını yedim,hastalık sebebiyle gerisini yiyemedim,tabii ki aklım kekte kaldı.Şu an iyiyim ya, kafamı gömüp yarısını daha yerdim.Ama çoktan karıncaların yuvasına taşıdığı erzak olmuştur.Fırınımdan bahsetmişken,mutfaktan çıkarken bakıyorum ona ve seviyorum.Yani canımlı cicimli seviyorum.Normalmiyim acaba!Ama içimden geliyor.Henüz ekmek teknesi olmadı ama sanki olmuşta ona öyle hitap ediyorum.Sevdiğim den midir nedir bi güzel çalışıyo,kek dışında bide börek pişirdi.Valla yalan değil 15 dakika sürmeden çıkardım ve puf puftu.Bu fırın Kantin'de olsaydı, 3,5 saatte 3-4 tatlı yaparken iddia ediyorum bu türler 7-8'e çıkardı.Öyle verimli öyle hızlı işte.Ekmek teknesi maceralarına devam edeceğim.Şimdilik bu kadar...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-66308337943305350222008-08-01T00:06:00.002+03:002008-08-01T00:10:44.387+03:00beni salın doğaya...Gerçi bilgisayarın başında geçirdiğim zamana acıyorum ama doğa resimleri aramaya başladığım zaman herşey değişiyor.Sabaha kadar indirmek indirmek indirmek istiyorum.Şimdi siteyi kapadıktan sonra vericem kendimi sanal alemin en güzel anlarına.Hazır Ceylin de uyuyorken doya doya şu işi halledeyim.İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-88938684520676113052008-07-31T23:57:00.001+03:002008-08-01T00:05:32.122+03:00<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIQXALVbp3XUqcVAOES_3jtmy379p6LwlyIKzntUsjM_SekDHK-yDDnjGKVR9DZP7z5r2UZ7xG1YBZAStcxy60bTz1mP7efweY2-49oVzTevZgGEu990eETe4SPI7lPv715sjFL9yaQ_4j/s1600-h/bolu1.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5229286942436654994" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIQXALVbp3XUqcVAOES_3jtmy379p6LwlyIKzntUsjM_SekDHK-yDDnjGKVR9DZP7z5r2UZ7xG1YBZAStcxy60bTz1mP7efweY2-49oVzTevZgGEu990eETe4SPI7lPv715sjFL9yaQ_4j/s400/bolu1.jpg" border="0" /></a><br /><div></div>İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-40596750968963397372008-07-27T17:45:00.002+03:002008-07-27T17:51:26.121+03:00fırınım geldiiiiiiiiiiiiİlk işim yine browni yapmak oldu.Size bahsettiğim mucizevi olay buydu işte.FIRIN!Hayalini bile kuramazken,sevgili patronum bana yine en büyük kıyağı yaptı.Başka kim yapardı ki zaten.Bu arada süper pişirdi.Bişeyler üretmeyi çok özlemişim.İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-38477710284927632102008-07-27T15:00:00.002+03:002008-07-27T16:55:02.523+03:00umut,ümit,hayalperest...Yine ilginç rüyalarla uyandım bugün.Ama bana iyi geldi.İçime bi umut doldu.Halbuki daha Fethiye'nin kışı nasıl olacak bilinmezken;manyakça istekler,hayaller kurar oldum.Bu rüyalar beni çok etkiliyor.Nedense hayallerimin gerçek olacağıyla ilgili sinyaller veriyor.Ya kendimi avutuyorum yada gerçekten ilahi güç bana mesaj gönderiyor."Olacak kızım,yapacaksın sabret!"Hadi bakalım bekliyorum.İnsanoğlu ümitleriyle,beklentileriyle yaşayabiliyor zaten,ya o umutlarda olmasaydı?Bu tabii ki de benim fikrim,biraz hayalperest bir kız çocuğu(evli ve çocukluyum ama hala kadın olduğumu kabul etmiyorum) olduğum için, böyle yaşayabiliyorum.Belkide kimine göre bu tür şeyler saçmalıktır.Varsın saçmalık olsun,bugün umutluyum ya yeter bana...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-9063894459922123012008-07-18T23:03:00.002+03:002008-07-18T23:16:33.393+03:00döndümİstanbul macerası bitti.Tabii ki ait olduğum yere döndüm.Kocamı çok özlemişim.Valla evliliğe böyle atraksiyonlar katmak lazım.Birbirimizin kıymetini anlıyoruz.Herşey çok güzeldi.2 düğün 1 nişana eşlik ettim.Yoğunluk vardı yani.Canım arkadaşlarımı bile 1 hafta sonra görebildim.Artık onlarda isyan bayrağını çekince,kaçtım gittim yanlarına.İstanbul bereketli toprak vesselam.Çok güzel süprizlerle karşılaştım.Ama bunu şuan değil,kesinleştikten sonra yazacağım.<br />Geldim,kaldığım yerden devam ediyorum.Bu sefer misafirleri ağırlamaya başladım.Tatil için gelenler ve bizi özleyenler gelmeye başladı.Azimin ablası,eniştesi geldi.Eski iş yerinden arkadaşı geldi ona eşlik ettik ,gitti.Sırada Azim'in annesi ve babası var.Yine gelecek-ler.Bu arada neden hep Azim'in eşrafı, jetonum yeni düştü.Fırsat kalırsa bizimkilerde Eylül de gelecek.Çok mu kötüyüm ben ya!Neyse ne olursa olsun gelenin başımızın üstünde yeri var.Şimdilik havadisler bunlar.İyiki günlüğüm var...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-83843506775630362832008-06-19T12:42:00.002+03:002008-06-19T12:57:04.821+03:00yeniden İstanbulOleeey!Bugün akşam biniyorum.Kısmetse cuma sabahı iniyorum.Ceylin'le ilk uzun yolculuğumuz,inşallah bi aksilik çıkmaz.Gerçi uyuyarak geçecek bu yolculuk ama ne biliyim,2 yaşında bi çocuk yolculukta ne yapar.Her ne olursa olsun geliyoruz işte.İçim buruk çünkü kocamla ilk defa ayrı şehirlerde ve 20 gün kadar bi süreyle uzak kalıcaz.Gerçi bazı ayrılıklar evliliğin ömrünü uzatırmış.Ne biliyim yinede burukum işte.Diğer yandan İstanbul'a geliyorum.Annemi,kuzenleri,teyzeleri,dayıları,halaları göreceğim.Doya doya hasret gidereceğim.Tabii birde ilk işim Kantin'e gitmek olcak.Arkadaşlarımı,Şemsanınımı çok özledim.Doya doya sarılıcam onlara.Hadi bakalım bana iyi yolculuklar...<br />Şemsanım arada bi vuruyor işte öyle sinir harbi,dert edecek bişey yok iyiyim yani.Aştım çünkü artık,ben burdayım ve huzurluyum. İstanbul'dan dönüncede bi kaç fikir var kafamda onlara girişicem.Zaten geldiğimde de konuşuruz.Şimdilik hoşçakalın...Bay bayın...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-13872362549386802602008-06-15T22:12:00.002+03:002008-06-15T23:35:25.583+03:00günlükten bir kubleKarşımda Fethiye'nin merkezi,malum Şövalye adası.Güneş birazdan batacak ve o batarken ben kahvemi yapıp,balkonda tütün eşliğinde seyredeceğim.Ama hiç bir zaman "oh ne rahatım be" diyemeden.<br />Her Gün batımında,içimi o iğrenç duygular kaplıyor.Sebep olanlar!<br />Belki burada olduğumuz için,belki maddi sıkıntı çektiğimiz için bir kez daha içimi çekip,artık o an ne geçiyorsa içimden sövüyorum.Gün batarken, o iğrenç duygular hortluyor sanki içimde.Tam o esnada ezan sesi yükseliveriyor.Yine kalbime pişmanlık,hüzün,nefret,şikayet ne varsa doluyor.Dua ediyorum,iyi veye kötü bunu yapıyorum.Artık sonu Allah'lık bir durum çıkıyor ortaya.Pes etmicem ne olursa olsun dayanacağım.Yaptığımın arkasında durup,herşeyin iyi olacağına kendimi inandırıp,öyle yaşayacağım.Herkez hakettiğini görecek bu dünyada.Belki ben Gün batımını seyretmeyi haketmişimdir.Peki geride kalanlar neyi haketti?Bir karmaşık duygu muamması yaşıyorum.Belki şükretmeliyim ama kabaran duygularda laftan anlamıyor.<br />Bu akşam çok sıkıcıyım,kendimi sevmedim böyle!Günlüklerde olmasa kiminle dertleşeceğim.En azından yazıyorum ve nasılım görüyorum.Bugün de kendimi sevmiyim bari n'apayım!İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-54526791594289676362008-06-08T22:52:00.005+03:002008-06-11T23:24:30.738+03:00YÜREĞİMİN EN İÇİNDEN...KIZIM'A....Anneyim ben.Evet bazen Ceylin bana "anne"diye seslendiği zaman bi şok geçiriyorum.Ben ne zaman büyüdüm,evlendim üstüne bide kızım oldu.Bir anlık bi buhran yaşıyorum bazen işte.Ama asıl gerçeğimin,bu hayattaki tutunacak tek dalımın,kızım olduğuna bilmiyor değilim.Meğer anne olmak ne can yakıcı,vicdanla kavga halinde olduğun,karşılıksız tek sevginin onda olduğunu bilmekmiş.Çalışırken iş stresinin dışında yaşadığım bazı duyguları düşünüyorumda,nasıl yaşamışım,nasıl başetmişim o iğrenç vicdan duygusuyla.Her sabah süt kokulu,pamuk kızımı koynumdan ayırıp,boğazımda düğüm düğüm olan ağlama hissimle nasıl bırakmışım!O minicik ellerini,minicik ayaklarını,gıgısını koklamadan nasıl geçirmişim onca saatimi onsuz.İpek saçlımın saçlarını okşamadan, besleyemeden,giydiremeden,güldüremeden,gezdiremeden nasıl yaşamışım.N'apmışım ben kendime böyle!Ah kafasızlığım ah...<br />Şuanda burda olmamın sebeplerinden biride bu işte.Doya doya yaşamak herşeyi.Hesapsız,kitapsız herşeyimi ona adamak için.Sorgu'suz sual'siz özgürce kızımla vakit geçirebilmek için.Kimsenin eli değmeden,sadece anne kokusuyla büyüyebilmesi için...<br />Geç farkettim ama çabuk döndüm zarardan,hasardan.Tabiiki 1,5 senenin acısı,pişmanlığı,vicdan azabı asla içimden söküp atılmayacak.Her daim yaşananlar ve yapılanlar hatırlanacak.Acılar ve yaşanan herşey unutulmaz,sadece rafa kaldırılır.Bende öyle yapacağım.Aklıma geldikçe raftan indirip,bileyip tekrar yerine koyacağım.Ta ki bişeylerin bedeli ödenene kadar.<br />KIZIM;<br />bugün senin doğumgünün.Her ne kadar kimseyle kutlayamasakta,sen,ben ve baban birbirimize yeteceğiz.Hatta İstanbul'da olupta,stresli bi doğumgünü yaşayacağımıza,burda olup yalnız olmaya binlerce kere şükredeceğim.2. yaş günün.Daha 2 yıldır dünyadasın,miniciksin.Bazen yaşından büyük davranışlar bekleyip,yapmayınca da kızıyorum.Napıyorum ben?Hemen vicdan tarafından bi ses yükseliyo,"kendine gel o daha bebek ne anlar senin komutlarından.Şimdi hemen git onu öp,kokla,sarıl".Seviyorum vicdanımı.Aslında iç sesim de bazen müdahelelerde bulunuyor.Her ne olursa olsun,kızdırsın,sinirimden kudurtsun,dediğimi yapmasın,şımarsın,dağıtsın seviyorum onu.O benim canımdan,kanımdan,tükürüğümden,yediklerimden meydana geldi.Canımdan koptu.Onu sevmicemde kimi sevicem.Babalara hiç hak vermiyorum.Hatta hiç zorluk çekmeden bedavaya çocuk sahibi oluyorlar,sinir oluyorum.Haksızlık!<br />Tabii ki her anne gibi kızımın en iyisine layık olduğunu düşünüyorum.Hatta onun için bir sürü dileklerim var ama buraya yazarsam sıkıntıdan patlarsınız.<br />Son olarak bebeğimin doğum gününü burdan kutluyorum.Onu çok sevdiğimi onsuz bir dakikanın bile anlamsız olduğunu söylemek istiyorum.<br />Ve her anne çocuğuna kendi bakmalı,çocuğunu kimseyle paylaşmamalı!(ne egoist bi anne oldum)<br />CAN PARÇAM...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-28819263172501544832008-06-04T23:02:00.002+03:002008-06-04T23:19:17.512+03:00sanırım terkedildimNerdesiniz yaa!Kimse uğramıyormu bu siteye,yorum yapsanıza hadi.Of valla yalnızlık insanı fena yapıyor.Sanki boşlukla konuşuyorum.Neyse sesimi duyan birileri çıkar elbet birgün.İstanbul İstanbul!Hani hep duyardımya,ne onunla ne onsuz diye.Bugüne kadar hiç ayrılmadımki memleketimden.Burayı çok sevdim,iyiki gelmişim hoşum,boşum diyorum ama içimden bir ses te"şu yan binanda annen, teyzen,kuzenin,halan,dayın vs...olsaydıda uğrasaydın" diyor.Olsa iyi olacaktı,ama yok!Kesinlikle şikayetçi değilim.Kendim seçtim,uyguladım,devam ediyorum yoluma...<br />Bak hayat sana söylüyorum,artık canımı sıkmaların yetti.Eğer her insanın hayatta birkaç şans geliyorsa kapısına,banada yolla şu uğurundan.Sevgi dolu,hayat dersi veren süslü edebiyat yazıları gibi değil herşey işte.İsyan bayrağını salladım artık.Ya pes edicen gelicen,yada bas git gözüm birdaha görmesin seni.<br />İyiyim ben, beni merak etmeyin!!!İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-52798252943212922032008-06-02T20:33:00.002+03:002008-06-02T21:35:27.606+03:00browni mucizesiSevgili ve pek muhterem patroncum:-) Nassıll canım tatlı istiyor anlatamam.Yani öyle böyle değil resmen krize girdim ya,gözüm döndü.Aklımdan bütün tatlılar geçiyor fakat beni tatmin edecek o hisse henüz ulaşamamışken,tarif defterinde de gezinirken gözüme şu çarptı;"BROWNİ" (YENİ TARİF)(sakızımsı olan) .Malzemelerine baktım fındık dışında herşey var.Fındıksız olurmu?Bence olur dedim ve kaç saniyede hazır edip kaç saniyede fırına attığımı bilmiyorum.Vee pişti...Mucizevi ve kurtarıcı o şey beni bekliyor mutfakta.Pişmesini de beklerken "biraz uyuyayım Ceylin'de uyuyo nasılsa,vakit geçsin yoksa öylece saldırcam"diyorum içimden!Tabii soğumasını beklemeden gözümü kapatıp tepsinin yarısını yedim.Ceylin ve Azim'e 1'er dilim anca düştü.Ve gün boyu ondan yedim,bitirdim.Şimdi sanırım bu tarif sevgili annenizin tarifiydi.Ne büyük mutluluk ki;annenizden size,sizden bize ve Ceylin'e geçecek bi miras bu.Siz belki o browni'yle geçirdiniz çocukluğunuzu,bende çok sevdim bu tarifi,yaptım,yedim, bide benim kızım yedi.Yani bunu anlatamıyacağım ama çok yoğun yaşadım bu duyguları.Allah annenizden razı olsun,toprağı bol olsun(anneniz yerine Gülseren teyze diyesim geliyor ama tam emin değilim Gülsen'mi Gülseren'miydi.)Sanki browni'yi pişirirken bir geleneği sürdüyomuşum gibi hissettim.Ne biliyim işte belki anlıyosunuz,belki ne diyor bu diyosunuz.Ama paylaşayım dedim.Annenizi rahmetle andıktan sonra,sizede sevgiler yolluyorum.İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-18619326127219553182008-05-31T15:27:00.002+03:002008-05-31T15:39:48.715+03:00yine pazar muhabbeti ama...Şimdi çok merak ettiğim bi konu var.Nedir?Hayatım boyunca hiç fasülye pişirmedim.Bu fasülye hangi fasülye diyceksiniz.Fasülye ailesinin hepsi,ve adı fasülye olan herşey...Dün ayşekadın aldım,hiç anlamam iyisinimi aldım kötüsünümü.Herneyse onu derme çatma bi tarifle pişirdim.Hala pişiyor,kokusu güzel ama kendisinde daha tık yok.Nedir bunun ilmi,biri bana söylesin.Onun dışında brokoli aldım da oda nasıl pişecek,nasıl yenecek Allah bilir.Biraz siteleri gezeyimde,bu sevimli brokolicikler nasıl pişecekmiş öğrenelim.Tanıdık usta aşçılar var ama onlarıda bu konuda rahatsız edemem doğrusu.Ama bana acıyıpta tarif verirlerse bilemicem,hayır da diyemicem :-) Hani şu haşlanıyo,ekşili,tuzlu yeniyo ya işte ondan.Valla ağzımın suyu aktı!Acele tarif aranıyor.Bu arada kabak,salatalık, 0,25 kuruş,ayşekadın 1 ytl.İlk çıktığında 15 civarıydı ya söyliyim dedim.Şimdilik sevgilerimle yetinin,hoşçakalın...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-78691338402031629452008-05-29T00:36:00.000+03:002008-05-29T00:37:43.572+03:00anneee!Seni çok özledim,hadi gel artık..İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-53829575417490331502008-05-28T14:57:00.002+03:002008-05-28T15:07:57.788+03:00bu kız tam bir canavar olduYarabbim sen gençliğime acı,aklıma mukayet ol,bana sabır ihsan eyle!Yoksa çıldırıcam.Küçük canavar bana 5 dakika izin verdi de İRMİK'ciğime bişeyler yazabiliyorum.Çoook sabırlı olmam lazım çoook.Şu bikaç gündür bi krizler geldi ona, gecesi bi alem,gündüzü bi alem.Uyutmaya çalışıyorum uykum yok diyor,e hadi kalk diyorum bu sefer uykum var diyor.Gelde sabret kardeşim şimdi.Ne söylesem tersini yapıyor.Sınanıyormuyum ne!<br />Şimdi ben çalışmayı özlemezmiyim.Evde beni maşa olarak kullanan bu canavara esir oldum.Onunla vakit geçirmek güzel ama işin bide bu boyutu var.Bunlar daha iyi günlerin diye bi ses duydum.Herhalde iç sesim de olayın farkında,bana sabır diliyor.Bakalım daha bu bücür beni ne hale sokacak...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1208601554336053158.post-39846852583016111612008-05-20T23:01:00.002+03:002008-05-20T23:18:11.846+03:00yürümek güzel"Oturma kızım kalk,al kızınıda birikmiş çöplerini at,ekmek al"dedi bi ses.Sabah temizlikti bulaşık,çamaşırdı,Ceylin'in yemeğiydi derken geçiyor.Öğleden sonra hava hafif serinlenmeğe başlarken,apar topar giyindim Ceylin'i hazırladım,saldım kendimi yokuş aşşa.Yürü babam yürü,kendimi pazar yerinde buluverdim.Gelmişken bide akşam pazarını dolaşayım dedim.Pazarı kaldırırlarken sebzeyi,meyveyi daha ucuza bırakıyorlar.10 ytl'ye ihtiçlarımın bir kısmını gördüm.İşte pazarı bu yüzden seviyorum.Hem ucuz hem taze.Köylü kadınları tarladan toplayıp getiriyor parasınıda kazanıyor hemde mahsülü eritiyor.Güzel bir sistem.Onlar kadar olamadım be!Evde köreleceğim,bildiklerimide unutucam.Benim kafayı sıyırmam yakındır.O yüzden bol bol yürüyüşe çıkmam kafayı dağıtmam lazım.Ne kadar yürüdüm tahmini birşey söyliyim.Taksim'den Mecidiyeköy'e kadar.Yaklaşık mesafe bu.Burdan heryere minibüs var.1.25 kuruş.Ölüdeniz daha pahalı,oda 3.50 kuruş.Yani aslında cebinde paran varsa heryer Paris.Boşver biz yürümeye devam edelim...İrem Erdoğanhttp://www.blogger.com/profile/00824956161698202692noreply@blogger.com0