24 Şubat 2009 Salı

geyik muhabbeti yapalım

Hava müthiş soğuk değilmi arkadaşlarım.Diğer semtleri bilmiyorum ama bizim burda lapa lapa kar yağdı.Sabaha bembeyaz uyandık.Fethiye'de uzun bir yaz mevsimi geçirdim.En çok İstanbul'un karlı günlerini özlerim diyordum.Ama bu eve yerleştiğimden beri hava hep yağmurlu,hep soğuk.Bir yandan güzel,bir yandanda artık Güneş'i özlediğimi düşünüyorum.İlk açık havada,kendimi kızımla dışarı atacağım.Annemi çok özledim,henüz ona bile gidemedim.
Ceylin'i soruyosunuz değilmi?Valla evde onunla kah gülüyorum,kah sinir krizlerine giriyorum.Acayip büyüdü ve herşeye cevap veriyor artık.Geçen gün benden oynamak için mandalları istedi,vermedim tabii ki.Ne dedi dersiniz;"beni sinir etmesene versene şu mandalları".Koptum tabii.Daha neler neler,aklıma gelmiyor şimdi.
Şimdilik evde bu hallerde yaşıyoruz.Yemek yapmaktan zevk alıyorum.Hatta yapıyorum ve kendimle gurur duyuyorum.Valla leziz şeyler çıkıyor ortaya.Ama bir gerçek varki,Kantin'in bana kattığı çok şey var.Tatlıdan ziyade,yemek yaparkende görerek öğrendiğim birçok püf noktası varmış.Yaptıkça görüyorum.
Evet yine bir yazının sonunu getirmek durumundayım.Yazasım var ama biraz daha konu toplayayım kafamda,öyle yazayım.

Hiç yorum yok: